İşte A'dan Z'ye diyet ve beslenme

Diyetisyen Berna Danacı ile A'dan Z'ye beslenme ve diyeti konuştuk.

Diyetisyen Berna Danacı ile A'dan Z'ye beslenme ve diyet üzerine konuştuk. Danacı, siz değerli Egeaktüel okuyucuları için birbirinden çarpıcı bilgileri paylaştı. Ve sizler için örnek bir diyet programı belirledi. 

Danacı, kış aylarında neler tüketmemiz gerektiğinden, bebeklerin beslenme hayatının nasıl olmasına, şeker hastalarının ve reflü hastalarının beslenme programlarında nelere dikkat etmesine kadar birçok konuya açıklık getirdi. 

Diyetisyen Danacı,  bebeklerin ilk 6 ay yalnızca anne sütü ile beslenmesi gerektiğini vurgularken 12. aydan sonra bebeklerin aile sofrasına dahil olduğunu ifade etti. 

G.E:  Kendinizden biraz bahsedebilir misiniz? Kaç yılında, nerede doğdunuz? Eğitim gördüğünüz okullar nelerdi?

Ben diyetisyen Berna Danacı ,1991 yılında Konya’da doğdum. Öğrenim hayatımın üniversiteye  kadar olan kısmı burada geçti. Sonrasında  Trakya Üniversitesi’nde Beslenme ve Diyetetik bölümünü kazanarak  mesleğime adım attım.

G.E: Faydalı bir diyet için ne gibi şartlar oluşmalıdır?

Öncelikle beslenme uzmanı  tarafından detaylı bir anamnez alınması ,bireyi tanımak için elzemdir. Sonrasında detaylı kan tahlilleri yapılır. Gerekli durumlarda doktor tarafından tıbbı tedavi protokolü belirlenir. Diyetisyenler de tüm bu bilgiler ışığında diyet listesini kişiye özel planlar. Kişinin kendini hazır hissetmesi , yaşam koşulları, gerekli motivasyonun sağlanması diyetin verimliliği için önem taşır.

G.E: Diyet konusunda herkesin yapması gereken olmazsa olmaz kural nedir? Çünkü diyet programları kişiye özel belirleniyor ama farklılık göstermeden mutlaka uyulması gereken durum nedir?

Diyet tek başına , zayıflama amacı gütmez, sağlıklı beslenmeyi ve yaşamayı öngörür.  Bireylerin özel durumları , tıbbi öyküleri ön planda  tutulmalıdır. Herkesin yapması gereken en önemli kural , kişinin kendini biricik ve tek kabul etmesi,  başkalarıyla kıyaslamak yerine kendini sevmesi ve sağlıklı beslenmeye sabırla devam etmesidir.

G.E: Doğru bilinen beslenme yanlışları neler?

Günümüzün en önemli sağlık problemlerinden biri gelişigüzel diyet uygulamaları ve spekülatif bilgiler.  Ekmeği suçlu ilan etmek, teff tohumu gibi insan sağlığını tehlikeye sokan çaylardan medet ummak  doğru bilinen yanlışlara örnek verilebilir.Sirke yağları eritir veya  light ürünler kalorisizdir istendiği kadar yenilebilir gibi pek çok düşünce temiz  beslenme konusunda bizi yanıltır.

G.E :En geç saat kaçta akşam yemeği yenmeli?

Her bireyin hayatı, yaşam koşulları ona özeldir. Biz diyetisyenler de kişilere en uygun beslenme programını geliştirmek ve alternatif sunmakla görevliyiz. Akşam yemeği saati ; kişiye özel planlanmalı sadece yeme davranışı uykudan 2 saat önce sona ermelidir.

G.E: Sabah kahvaltısı saat kaçta yapılmalı ve nelere dikkat edilmeli?

Sabah kahvaltısı bireyin kan tahlili sonuçları ve kişisel özellikleri dikkate alınarak planlanmalıdır. Kişi uyandıktan hemen sonra da kahvaltı yapabilir, ancak kahvaltı yapmaktan hoşlanmayan biri ise minik bir ara öğün yapıp 3-4  saat sonra da kahvaltı yapabilir. Tamamen göreceli bir kavramdır.

 

 

G.E: Reflü hastalarına nasıl bir beslenme önerirsiniz ?

Öğün sayısı ve sıklığı arttırılmalıdır. En az 6  öğün faydalı olacaktır. Uykudan hemen önce yemek yenmemeli , yemeklerle birlikte su tüketilmemelidir. Reflü  hastaları yağlı ,acılı, baharatlı , bol salçalı besinlerden kaçınmalıdır. Limon , domates , mandalina , soğan , sarımsak, portakal, greyfurt, çiğ sebze, kahve , çay tükeminde dikkatli olmalı ,mümkünse minimumda tutmalıdır. Fast food besinler , konserve ürünler, turşu gibi tuzlu gıdalardan uzak durulmalıdır. Çok sıcak veya çok soğuk besinler tüketilmemelidir.

G.E: Bebek beslenmesinde nelere dikkat edilmeli?

Bebek beslenmesinde en önemli nokta , ilk 6 ay yalnızca anne sütü ile beslenmesidir.  Bir bebeğin bağışıklığı, sağlıklı gelişimi için anne sütü vazgeçilmezdir. Anne  sütü alan bebeğe ilk 6 ay su dahil başka  hiçbir sıvı verilmemelidir. Ek besinlere 6.ay itibariyle başlanmalı, tadım yaptırılarak her besin tek tek denemelidir. Yoğurt ve meyve suyu ilk başlanması gereken gıdalardır. Sonrasında sebze meyve püresi , yumurta sarısı , et grubu besinler , pekmez,  bitkisel yağlar  gibi pekçok besin ayına göre beslenme programına eklenir. Ek besinle birlikte hemen anne sütünün kesilmemesi de ayrıca önem taşır. 12. Aydan sonra bebek aile sofrasına dahil olur.

G.E: Kış aylarında nasıl beslenmeliyiz?

Bağışıklık sistemini güçlendirmek , kış  aylarında enfeksiyonlara yakalanma riskinizi azaltmak için önemlidir. Antioksidan beslenmek kışın önceliğimiz olmalı. Brokoli , havuç, ıspanak , maydanoz gibi sebzeler;  nar , portakal , kivi  gibi meyveler beslenmemizde bol bol bulunmalıdır.  Balık , ceviz , badem gibi omega 3 içeriği yüksek besinler ; yeşilçay , ıhlamur , kuşburnu gibi bitki çayları sıklıkla tüketilmelidir. Kışın yulaf , rüşeym gibi tahıllar ;kefir , yoğurt gibi probiyotik besinler  güçlü bağışıklık için gereklidir.

G.E: Protein tozu kullanmadan vücut geliştirmek için nasıl bir yöntem izlenmeli?

Fazla protein alımı , yağ depolanması ile sonuçlanabilir. Günlük protein alımımız 1g/kg/gün , ancak sporcularda bu oran  yapılan sporun şiddeti ve süresine göre artış göstermektedir. Öncelikli olan  protein ihtiyacını doğal beslenme ile karşılamaktır. Sporcular için  yeterli protein alımı  kadar yeterli  karbonhidrat alımı da önemlidir. Kasları geliştirmenin yolu doğru egzersiz ve doğru bir beslenme programıdır. Uzman desteği profesyonel spor yapan bireyler için şarttır.

G.E:  Şeker hastaları nasıl beslenmeli?

Yeterli ve dengeli bir beslenme programı uygulanmalıdır. 3 ara ,3 ana öğün şeklinde bir beslenme şekli yararlı olacaktır. Karbonhidrat tercihi , glisemik indeksi düşük yani kana yavaş karışan besinlerden oluşmalıdır. Pirinç yerine bulgur, beyaz ekmek yerine tahıllı ekmek buna örnek verilebilir.  Basit şeker kaynaklarından ve fast food besinlerden kaçınmak elzemdir. Süt , yoğurt , badem gibi kalsiyum kaynağı besinler ile meyve tüketimi daha dengeli bir beslenme programı sağlayacaktır. Günlük su ihtiyacı mutlaka karşılanmalıdır.

G.E: Son zamanlarda online diyet moda oldu bu konuda görüşünüz?

Online diyet , teknolojinin  bize  bir armağanı diyebiliriz. Ancak yapılış şekli verimliliğini belirler. Görüntülü konuşma uygulamaları , detaylı kan analizleri ile birebir görüşmeden farksız bir diyet programı uygulanabilir.

G.E: Diyetetik bölümünden mezun olduktan sonra bir kişiyi nasıl bir iş yaşamı bekliyor farklı olmak için neler yapmalı?

Günümüz koşulları mesleğimizin de iş koşullarını olumsuz etkiledi. Uzun vadede mesleğimizin değerinin daha fazla anlaşılacağını düşünüyorum. Çünkü  toplumsal ihtiyaçlar da durmaksızın artıyor. Özel sektörde uzun çalışma saatleri ,   artan klinik sayısı dikkat çekse de bireysel yeteneklerin geliştirilmesi, araştırmaya açık ve  ilgili olunması  başarıyı beraberinde getirecektir.  Her işte olduğu gibi önemli olan işini sevmektir.

G.E: Diyetisyenlerin kişiyi istenen kiloyu verdiği yada aldığı zaman mutlu eder insanları psikolojik olarak ta topluma enjekte ediyorsunuz bu nasıl bir duygu?

Biz diyetisyenler adına mesleki tatminin en yüksek olduğu an , insanların hayatına dokunduğumuz, sağlıklarında iyileşme sağladığımız andır. Tarifi elbette çok mümkün değil bizler için büyük gurur. Tüm sağlık profesyonelleri olarak temel görevimiz  , multidisipliner yaklaşıp insanlarımızı bedensel ve psikolojik yönden hayata kazandırmak.

G.E: Danışanlarla iletişimin öneminden bahseder misiniz?

Beslenme temelde bir davranış. Bu davranışın şekillendirilmesi , dönüştürülmesi ancak etkili iletişim ve  beslenme eğitimi ile mümkün. Her danışanın motivasyon aracı değişken. Bu nedenle tek düze doğrular değil , bireyi dinleyip anlamak başarıyı getirir.

G.E: Danışanlarınızla başınıza ilginç bir olay geldi mi?

Her danışan ayrı bir öykü ve metabolizma. Mesleğimizin temel koşulu insanı sevmek ve sağlığını önemsemek.  İlginç durumlarla elbette karşılaşıyoruz ancak bu çalışma hayatımızı renklendiriyor.

G.E: Kış aylarında en çok hangi meyveyi tüketmek gerek? 

Diyette çeşitlilik daima esastır. Bu nedenle renkli beslenmek , farklı farklı besinleri tercih etmek oldukça önem taşır. Ancak örnek verecek olursak ; bağışıklık sisteminiz için   yüksek antioksidan içerikli ,nar ve turunçgilleri beslenme programınızdan eksik etmeyin diyebilirim.

G.E: Tüp mide ameliyatlarına bakış açınız nedir?

Tıbbi bir yöntemdir. Gerekli durumlarda , uzman kişilerce yapılabilir ancak gelişigüzel yapılması taşıdığı riskler açısından bence uygun değildir. Önemli olan  beslenme davranışının değişmesi, kilo alımının altında yatan nedenlerin irdelenip çözüme kavuşturulmasıdır.

G.E: Örnek olması adına; bir günlük beslenme programı hazırlayabilir misiniz?

Her bireyin beslenme planı elbette farklıdır. Ancak fikir vermesi açısından şu şekilde bir diyet örnek verilebilir.

 

Uyanınca 400 cc ılık SU

Kahvaltı:   1 dilim tam tahıllı ekmek + 1 yumurtalı 2 yemek kaşığı lorlu maydanozlu omlet +   Mevsim yeşillkleri + 2 ceviz

Ara öğün:  1  adet dilimlenmiş şeftali  + 10 badem + 1 fincan rooibos çayı

Öğlen :   3 yemek kaşığı siyez bulguru  +  150 gr somon ızgara + 1 tatlı  kaşığı yağlı bol limonlu akdeniz salata

Ara öğün : 1 dilim tahıllı ekmek 1  yemek kaşığı labne  3-4 adet çeri domates  + 1 fincan beyaz çay

Akşam : 1 kase çorba +  6- 8  yemek kaşığı ıspanak yemeği + 1 kase cacık

Ara öğün : 1 bardak  kefir + 1 adet dilimlenmiş tarçınlı elma

Günlük toplamda 2-2,5 lt SU.