İyi bir insan olmak ekip işi

Kişisel gelişim uzmanı Nur Gül ile son günlerde artan şiddet olaylarını konuştuk. Kişisel gelişimin bu tip olayların önüne geçilmesi için önemli bir süreç olduğunu belirten Nur Gül, ''Çocukluk dönemi, yetişkinlik döneminin nasıl geçeceğine ilişkin önemli bir durum. 0-6 yaş dönemini boş bir CD olarak düşünebiliriz. O süreçte CD'nin içine ne dolarsa 6 yaşından sonraki hayatımızı, orada olanlara dair ne varsa ancak o kadarında yaşayabiliyoruz'' dedi.

Nur Gül, ''Çocukluk döneminde yaşananların insanların yetişkin hale geldiğinde şiddet eğiliminde olup olmayacağının belirlenmesinde önemli bir yer teşkil ettiğini belirtti.

 

Suça eğilimli insanların çocukluk döneminde eksik hasarlı dönemler geçirdiğine şüphenin olmadığına dikkat çeken Nur Gül, “Dolayısı ile suça eğilimli insanları da bireysel olarak değerlendirecek olursak, tabii ki o dönemlerine dair birçok eksik hasarlı dönemler geçirdiğinden şüphemiz yok. Yani bunlar artık kötü insan olmaktan, birisine bir yanlış yapmaktan ziyade ciddi patolojik rahatsızlıkların nüksettiği insanlar. Bireysel olarak değerlendirdiğimizde yaratılış olarak farkları da var. Temelde doğduğu andan itibaren mizaç olarak yaratılış anlamında iyiye yönelen insanlar bir de kötüye yönelen insanlar olarak ikiye ayırabiliriz. Buradaki yönelimi, aile ve çevre deneyimleri iyi ise daha iyiye götürüyor. Kötü ise de maalesef tamamen atlatamıyor. Aile bunun daha kötü olmamasını sağlayabilir'' dedi.

Problemlerin çözümünde eğitim önemli bir unsur!

Kişisel gelişim uzmanı Nur Gül, ''Her problemin çözümünde eğitim çok önemli bir unsur. Öncelikle aileler ile ilgili aile planlaması, aile danışmanlığının daha çok artması, gerekirse bireyselleştirilmesi lazım. Aileler eğitildiği zaman dünyaya gelen daha bilinçli daha farkındalıklı ailelerin çocukları da devlete, tüm topluma faydalı yararlı bireyler olacaktır. Tabii bu sadece insanlığın toplumun ya da bireyin kendi başına kendi çevresi ile ilgili yarattığı handikaplar olarak değerlendirilmemeli. Medyanın da, bütün görsel işitsel, iletişim araçlarının da katkısı var. Biz zaten kültürel olarak şiddet ile iç içe olan bir toplumuz. Dolayısı ile tüm sanatsal faaliyetlerimizin içinde şiddet barınıyor. Özellikle diziler, haber gündemleri içerisinde yüzde 90-95 şiddet barındırıyor. Sürekli bu görsellere maruz kalan insanlarında kendi bireysel ve toplumsal faaliyetlerinde farklı işler çıkarmasını bekleyemeyiz. Dolayısı ile iyi bir insan olmak ekip işi. Bireyin kendi çabasının dışında diğer faktörlerinde duyarlılığını gerektiren bir şey.'' diye konuştu.

İnsanlar birbirine neden tahammül edemiyor?

Nur Gül, ''Tahammülsüzlüğün en büyük etkenlerinden biri iletişim çatışmaları; ama iletişim çatışmalarının da sebepleri var. Sebepleri de sürekli zorlaşan hayat şartları, sürekli medyada ve eğitim hayatının içinde ileriye doğru yer almaktansa geriye doğru bir iniş olarak özetleyebiliriz. Bunda tabii politik ve siyasi yaşamında etkileri var. Kendisini gerçekleştiremeyen insanlar sağlıklı ilişkiler kurmakta zorlanıyorlar. Henüz kendisi ile ilgili tatmin sağlayamayan bir insanın başkasına karşı tahammül göstermesi beklenemez'' dedi. 

 

İyi anne-baba nasıl olunur?

Nur Gül, “İyi bir anne ve baba nasıl olur?” sorumuza ise ''Kesinlikle en önemli şey sevgi ve güven. Sevgi ve güvenin dozunda verildiği çocuklar, eğitim ve farkındalıklı süreçlerle iyi bir insan olma adına desteklenmeye devam edilmeliler. İyi bir anne baba olmak çocuğun gelişim süreçlerinin farkında olmak, hangi süreçte neye ihtiyacı olduğunu doğru teşhislerle değerlendirmek bunları gerektiriyor. Neye ihtiyacı olduğunu bildiğiniz bir insana dozajında verdiğiniz her şeyin karşılığını da aynı oranda fayda olarak geri alabiliriz'' diye konuştu.

 

Anne babalar çocuklarının sorunlarını nasıl çözmeli kimlerden destek almalı? sorumuzu ise Nur Gül, şöyle yanıtlıyor:

''Bununla ilgili yaş dönemleri çok önemli. Çocuğun hangi yaş döneminde olduğu, ne gibi bir sıkıntı yaşadığı çok önemli. Okul öncesi döneminde ise iyi bir okul öncesi eğitim kurumu seçmeleri ve o sosyal alana dahil etmelerini öneriyorum ben. Onun dışında, bunun öncesinde oluşan aile içi çatışmalar ve benzeri sorunlardan dolayı davranış bozuklukları gelişti ise çocuk psikologları, pedagoglar bunlar her zaman bu yaş grubu için yararlı olurlar. Eğitim hayatına başlamış akademik eğitimle tanışmış çocuklar için şu anda geçmişten süre gelen bir destek etüt desteği var. Modernleşme ile birlikte meydana gelen koçluk desteği var. Yine tabii ki sadece dışarıdan değil ailenin de çocuğun süreçleri ile ilgili olması problemleri aza indirgeyecektir'' dedi.

Kabul görmek bir çocuğu iyileştirir!

“Bir çocuğa yaklaşırken nasıl davranmalıyız, altın kural nedir?” sorumuza ise kişisel gelişim uzmanı Nur Gül, ''Kabul görmek bir çocuğu iyileştirir. Ya da bir çatışmaya yönlendirmez. Olduğu gibi kabul edilen geldiği aşamaya varırken sınırları net belirlenmiş yapması ve yapmaması gereken şeylerle ilgili örnek olunarak sevgi ile yol gösterilmiş çocuklar daha sonrasında da yine aynı duyarlılıkla kabul gördüklerinde güvenebilirler. Ve onlarda aynı sevgi dolu etkileşimle iletişim kurabilirler'' diye konuştu.

 

Anne-babalar fazla yasak koymamalı ödül-ceza taktiğini uygulamalı!

Kişisel gelişim uzmanı Nur Gül, ''Sınırlar tabii ki olmalı; ama bu sınırların nasıl belirlendiği önemli. Sözlerle yönlendirmek ya da kısıtlamak inatlaşmayı ön plana çıkarıyor; ama bir ödül ve ceza programı uygulanmalı. Eğitimin, ehlileştirmenin beklenen davranışları kazandırmanın bir yöntemi ödül ve ceza… Fakat nerede, nasıl, hangi dozda uygulanacağını bilmek gerekir'' dedi.