Metal-iscilerinden-manisada-miting

Manisa'da yüzlerce Türk Metal Sendikası üyesi 15 Temmuz Demokrasi Meydanı'nda buluştu. Miting havasında geçen buluşmada işçiler, "İşçiyiz, haklıyız, kazanacağız" diye haykırdılar

Türk Metal Sendikası Manisa Şube Başkanı Ercan Dereli, yaptığı açıklamada şunları kaydetti: "Bugün burada, Türkiye’nin yükünü çeken, kriz demeden, salgın demeden üreten, çalışan, alınteri döken metal işçileri var. Bugün burada, emekçiler, hakkını arayan, namuslu, cefakâr, vefakâr Türk Metalliler var. Onlar; en zor, en imkânsız zamanlarda bile, işlerine, işyerlerine sahip çıktılar. Onlar, herkesin salgından korkup evine kapandığı günlerde, ölüme meydan okuyarak çalıştılar. Şimdi burada, haklı taleplerini bir kez daha haykırmak için buluştular.Çalışırken sırtımızı sıvazlayan, ama masada bizi tanımazdan gelenlere seslerini duyurmak için buluştular. İşte o sesi duyun…Onlar diyor ki: İşçiyiz, haklıyız, kazanacağız. Evet kardeşlerim, kazanacağız. Kimsenin sokağa çıkamadığı günlerde, en ağır işlerde tezgâhlarının başında olanlar kazanacak. Salgına bile meydan okuyup, durmadan dinlenmeden üretenler, salgını hiçe sayanlar, ölümüne çalışanlar kazanacak. Biz kazanacağız. Çünkü eğer bugün birine teşekkür edilecekse, bu teşekkürü en çok onlar hak ediyor. Onlar, metali nakış gibi işleyen emekçiler, ekonominin yükünü sırtlayan işçilerdir. Onlar Türkiye’nin dört bir yanında fabrikalarda alınteri dökenlerdir. Manisa’yı Türkiye’ni ve Türk ekonomisinin yükselen yıldızı haline getiren emekçilerindir. O emekçiler Türk Metalcilerdir. Şimdi herkes susacak, Türk Metalciler konuşacak. Onların sesi duyulacak. Duyun bu sesi… Bakın diyor ki; Ölümüne çalıştık, şimdi kazanacağız, şimdi kazanacağız, şimdi kazanacağız. 130 bin metal emekçisini ilgilendiren, MESS’le sözleşme görüşmelerimiz 12 Ekim’de başladı. Biz, 12 Ekim’de masaya bir taslak koyduk. O taslak, kimsenin değil, hepimizin taslağıydı. Tek tek bütün üyelerimizin beklentisi, isteği, arzusu o taslaktaydı. Metal emekçileri o taslağı alınteriyle yazdı. İşte masadaki taslak, o taslaktı. O taslak bizim, hepimizin onurudur. Biz ne istedik taslakta?  Bu ortamda, ücretlerimize ortalama % 29,57 zam istedik. Peki karşılığında ne bulduk? MESS’in masaya getirdiği % 12 zam teklifini bulduk. Buradan MESS’e sesleniyoruz: O taslak bizim onurumuzdur. Biz onurumuzu çiğnetmeyiz. Bugüne kadar kimseye çiğnetmedik, bundan sonra da çiğnetmeyiz. MESS’in, sadece ücretlerle ilgili teklifleri değil. Çalışma hayatına ilişkin teklifleri de bizim için hayal kırıklığı olmuştur. MESS, esnek çalışma, deneme süresi, kıstalyevm gibi, artık geride kaldığını düşündüğümüz birçok uygulamayı, teklif adı altında yeniden masaya getirmiştir. Daha doğrusu, vicdanı sızlamadan, sosyal ortak dediği bizlerin karşısına çıkarabilmiştir. İşte biz, o zaman, buraya kadar dedik ve o masadan kalktık. Şimdi herkes bilsin ki; Biz masaya oturup müzakere etmesini de, alanı çıkıp kora kor mücadele etmesini de iyi biliriz. Kimse bizi test etmeye kalkmasın. Kimse bizi denemeye kalkmasın. Kim gelirse gelsin…Alayına hodri meydan, alayına hodri meydan. MESS’in, Türk Metallilerin emeğini hiçe sayan bu teklifleri üzerine masadan kalktık. Böylece, müzakere sürecinin ilk aşaması tamamlanmış oldu. Derhal ikinci aşama olan arabuluculuk sürecine geçildi. Kıymetli hocamız Muhittin Astarlı arabulucu olarak tayin edildi. Ancak hocamızın ilk arabuluculuk denemesinden, ilk toplantıdan bir sonuç alınamadı. Alınabilecek gibi de görünmüyor. Yine de yasal olarak sürecin bitmesini beklemek zorundayız. Ama bizim kitabımızda beklemek yok. Türk Metal, hiçbir zaman beklemekle vakit kaybetmedi. Hatırlayın, önceki hafta, MESS Genel Merkezi ve temsilciliklerinin önünde, protesto eylemleri düzenledik. Her yer sesimizle inledi: Dedik ki; İş ekmek yoksa barış da yok.  Dedik ya, Türk Metal beklemekle vakit kaybetmez. Bu sefer de MESS’e kimin ürettiğini, kimin çalıştığını hatırlatmak için, hafta başından itibaren mesaileri kaldırdık. Nasıl ki MESS bizim sesimize kulak tıkıyor, biz de mesailer konusunda gelecek ricalara kulaklarımızı tıkayacağız. Hodri meydan… Bakalım bundan sonra kim üretecek? Bakalım bundan sonra kim alınteri dökecek, işleri kim yetiştirecek? Dedik ya… Bizi test etmeye kalkmayın. Test etmeye kalkan herkese hodri meydan, alayına hodri meydan… Biz, hodri meydan diyorsak laf olsun diye söylemiyoruz. Bugün, asgari ücretliler yüksek zam alıyorsa, bütün çalışanlar brüt asgari ücret tutarı kadar vergiden muaf oluyorsa, vergi matrahı yükseltiliyorsa, bunun arkasında Türk-İş vardır, Türk Metal vardır. Bunun arkasında Türk Metal’in Genel Başkanı Pevrul Kavlak vardır. Bunu herkes böyle bilsin. Sadece asgari ücretlilerin değil, Bütün çalışanların, milyonlarca emekçinin, yüzbinlerce Türk Metallinin yüzünü güldüren bu müjdelerin arkasında, Genel Başkanımızın kararlı duruşu, mücadelesi ve azmi vardır. Selam olsun ona. Selam olsun, yüzbinlerce metal işçisinden aldığı güçle, sonuna kadar mücadele eden Genel Başkanımıza… Bizim; insan onuruna yakışır bir iş ve bir yaşamdan başka bir talebimiz yok. Bizim; üretmek, kazanmak ve kazandırmaktan başka düsturumuz yok. Ama herkes bilsin ki; Bizim, Türk Metal üyesinin hiçe sayılmasına da asla ve asla tahammülümüz yok. En zor günlerde, herkesin saklanacak yer aradığı salgın döneminde bile, işine ve işyerine sahip çıkan bu emekçilere reva görülen budur. O günlerde sırtımızı sıvazlayanlar, sosyal ortak olduğumuzu vurgulayanlar, Zorlukları beraber aşacağımızı söyleyenler, bugün bizi tanımazdan geliyorlar. O zaman biz de onlara kendimizi hatırlatmayı bir borç biliyoruz. Her gün bir kent merkezi bizim sesimizle yankılanıyor. Dün İzmir’deydik, bugün Manisa’da, yarın Bursa’da, sonra da Eskişehir’de olacağız.  Hep bir ağızdan haklı taleplerimizi haykıracağız. Sonra, o önemli gün gelecek. Türkiye işçi sınıfının lideri, bütün emekçilerin kardeşi, Türk Metalimizin Genel Başkanı Pevrul Kavlak, yol haritasını açıklayacak. 25 Aralık’ta mücadelemize yön verecek. Neyi, nerde, nasıl yapacağımızı ilan edecek. 25 Aralık öyle bir gün olacak ki, ondan sonra yer gök bizim sesimizle inleyecek. Herkes susacak, Türk Metalciler konuşacak. Herkes susacak, işçinin emekçinin sesi duyulacak. 25 Aralık öyle bir gün olacak ki, zafere giden mücadelemizin ilk günü olacak. Sonunda zafer bizim olacak. Zafer, sendikasına güvenen Türk Metalcinin olacak. Mücadelemize herkes şahit olsun… Ve bilmeyenler, bilsin ki burası Manisa…  Burası başka yere benzemez. Buranın insanı, bir şeye karar verdiyse… Kimse onu yolundan döndüremez. İşte Manisalılar, Manisalı işçiler, Manisalı Türk Metalciler söz veriyor: Gözümüzü kırpmadan mücadeleye etmeye, sonuna kadar gitmeye, zafere kadar yürüyeceğimize söz veriyoruz. Girdiği her mücadeleden zaferle çıkan Genel Başkanım; Bu, Manisalı Türk Metalcilerin sözleri… Sana söz veriyoruz: Seninle yürüyeceğiz ve sonunda biz kazanacağız, biz kazanacağız, biz kazanacağız. Yolumuz açık, Allah yardımcımız olsun."