İzmir Büyükşehir Belediyesi İzmir Sanat, 25 Ekim'den itibaren 'Ödüllü Filmler' başlığıyla 4 önemli esere ev sahipliği yapacak.
Her gösterimden önce filmlerle ilgili söyleşilerin de yer alacağı etkinlikler dizisi kapsamındaki dört film de ücretsiz olarak İzmirli sinemaseverlerle buluşacak.
İzmir Büyükşehir Belediyesi sonbaharda ödüllü filmleri ağırlıyor. “Aile” temalı dört filmin gösterileceği ücretsiz etkinlikler dizisi 25 Ekim’de “Kardeşler” filmiyle başlayacak. Gösterimler Kültürpark İzmir Sanat’ta 20.00’de yapılacak. Her gösterimden önce sinema yazarı Vecdi Sayar ise filmlerin yönetmenleri ve oyuncularıyla söyleşi yapacak. Söyleşilerin başlangıç saati ise 19.30’da olacak. Etkinlikler pandemi önlemleri altında yapılacak.
25 Ekim 2020 Pazar - Kültürpark/ İzmir Sanat
“Kardeşler”
Yönetmen: Ömür Atay
Senaryo: Ömür Atay
Görüntü Yönetmeni: A. Emre Tanyıldız
Kurgu: Doruk Kaya, Amon Guilliard,
Özgün Müzik: Erdem Helvacıoğlu, Victor Chouchkov
Yapımcı: Funda Ödemiş
Oyuncular: Yiğit Ege Yazar, Caner Şahin, Gözde Mutluer
İşledikleri cinayetle birbirlerinin yazgısını yaşamak zorunda kalan iki kardeşin öyküsü. Abisinin suçunu üstlenen küçük kardeş çocukluk yıllarını geçirdiği cezaevinden çıktıktan sonra, abisinin kendisi için belirlediği koşullarda yaşarken, bir yandan da vicdanı ile hesaplaşmasını sürdürür. Feodal ahlakın zincirlerini kıramayan aile yapısının kurbanı olan iki kardeş aynı kadına ilgi duyunca, çatışma büyür.
30 Ekim 2020 Cuma - Kültürpark İzmir Sanat
“Nuh Tepesi”
Yönetmen: Cenk Ertürk
Senaryo: Cenk Ertürk
Görüntü Yönetmeni: Federico Cesca
Müzik: Leon Gurvitch
Kurgu: Yorgos Mavropsaridis
Oyuncular: Ali Atay, Haluk Bilginer, Arin Kusaksizoglu, Hande Doğandemir, Mehmet Özgür
Yapımcı: Alp Ertürk, Tuna Ertürk
Doğduğu köydeki bir ağacın altına gömülmek isteyen baba ile evliliğinde sorun yaşayan oğlunun yaptıkları yolculuk iki erkeğin birbirini daha iyi tanımalarına neden olur. Baba, çocukken kendi elleri ile diktiği ağacı aramaktadır. Oysa tepedeki ağaç, köyün çıkarcı muhtarı tarafından bir ziyaret mahalline dönüştürülmüştür.
Ülkeyi terk edip, Almanya’ya yerleşmiş Süryani bir aile, yıllar önce öldürülen oğullarının cesedini teşhis etmek için Midyat’a döner. Baba evi sapasağlam durmaktadır ama geleneksel motifler içeren güzelim ahşap kapısı satılmıştır. Kapının peşinden uzun bir yolculuğa çıkan Yakup’un serüveni, ayrımcılığa karşı bir çağrı niteliğinde.
Mahkumların mektuplarını denetlemekle görevli bir gardiyan, çalışma saatleri dışında yaratıcı yazarlık kurslarına devam etmektedir. Okuduğu bir mektup ve içinden çıkan fotoğrafın ilgisini çekmesi sonucu, mektup sahibi mahkumun aile yaşamına ilişkin kaygılar duymaya başlar. Gerçekle düş gücü arasındaki sınırı tartışan, cezaevi yaşamından gerçekçi kesitler taşıyan bir yapım.