Özgün Utku'yla gündeme dair

Cumhuriyet Halk Partisi Kadın Kolları İzmir İl Başkanı Özgün Utku'yla kadına, siyasete ve hayata dair konuştuk. Milletvekilliği adaylığından, günlük yaşama kadar gündeme dair ne varsa raftan indirdik. Bu röportajda Özgün Utku'nun bilinmeyen yönlerine ilişkin ipuçlarını ve Ana muhalefet partisinin kadın cephesindeki mücadelesine ilişkin yapıtaşlarını bulacaksınız.

Mustafa Gürkan: Siyasete ilginiz nasıl başladı? Ne zamandan beri aktif siyasetin içindesiniz?

Özgün Utku: Siyasete doğmak marifetiyle girdim dersem biraz acayip kaçabilir, ama ben kendi ailemde siyasette 3. nesilim. Dedem doğduğum ilçenin ilk seçilmiş belediye başkanıymış ve iki dönem belediye başkanlığı yapmış. Babam siyaset nedeniyle12 eylül döneminde mesleğini kaybedenlerden. 1987’de önseçimde birinci çıkan fakat o dönemki ANAP’ın kendinden menkul uygulamaları nedeniyle Burdur’da CHP vekil çıkaramadığı için Meclis’e gidemeyen, ömrünü CHP’yi iktidara taşımaya adamış bir insan. Kardeşim gençlik kollarından beri siyasete emek vermiş. Böyle bir ailede doğup da siyesete uzak kalmak neredeyse imkansızdı. Ben Sosyal demokrasinin değerlerini iktidar etmek için siyasete girdim. Ülkede olup bitenden memnun değildim. Uzaktan eleştirmek de ülkeyi iyiye götürmüyordu. Bu ülkenin ekmeğini yemiş, suyunu içmiş biri olarak “Kendimden sonraki nesiller için daha güzel bir gelecek” hayalimden dolayı siyasete girmeye karar verdim.

 

Gürkan: Kadın kolları olarak bu güne kadar ne tür çalışmalar yaptınız?

Özgün Utku: O kadar çok şey yaptık ki belki sadece konu başlıklarını versem anlatması daha kolay olabilir...

Kadına yönelik şiddetle ilgili olarak:

-    Rabia Sevilay Durukan öğretmenimiz için 100.000 imza topladık. Çocukları“şehitlik”le ilgili haklara kavuştu. Evinin önündeki parka ve altından geçen yola Şehit Öğretmen Rabia Sevilay Durukan adı verildi.

-    Tüm kadın derneklerinin eylemlerine katıldık, katkı koyduk.

-    8 Mart 2013’de Konak meydanında tam gün süren “Kadına şiddete fırça atıyoruz”eylemindeydik. Kadına şiddetle ilgili sözü olan ressamlarımızın katkısıyla farkındalık oluşturmaya çalıştık.

-    2013 yılında anneler gününde 40 yaş üstü kadınlarla genç kızlar basketbol maçıyaptılar. Sporcuların ve sporseverlerin “kadına şiddetin” farkında olmasını istedik.

-    Bizim bunca emeğimizin meyvesi olarak bu yıl kadına şiddetle mücedele gününde Türkiye’de bir ilk gerçekleşti. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu İzmir Şubesi Başkanı CHP İzmir İl Merkezine gelerek benim yanıma oturdu ve birlikte basın açıklaması yaptık.

 

Gürkan: Engelli konusu da ülkemizin kanayan yarası. Neler söyleyeceksiniz?

Özgün Utku: Engellilerle ilgili tüm çalışmalarımızda tek slogan kulllandık,

”CHP YANINIZDA!” Mavi kapak topladık, bugüne kadar 31 tane tekerlekli sandalye teslim ettik. 10kapağın 1 gram geldiğini söylersem belki bir sandalye almak için kaç kg kapak toplanması gerektiğinden emeği gözünüzde daha kolay canlandırabilirsiniz. Tabii ki sosyal devletin görevi engellisine ihtiyacı olan sandalyeyi vermektir. Biz Cumhuriyet Halk Partimiz iktidar olup engellisini sosyal devlet duyarlılığı ile kucaklayacağı güne kadar bu hizmetimizi sürdüreceğiz.

Ayrıca, seçildiğimiz günden beri iki ramazan geçirdik. “Sofrada bizim de tuzumuz olsun”dedik. Ramazan boyunca her gün bir ilçede, oyunu bize vermeyen ailelerle, kadın kolumuzun yaptığı yemekleri birlikte yedik, iftar yaptık. Onlardan çocuklarının işsizliğini, hayat pahalılığını, ödeyemedikleri faturaları dinledik. “Siz böyle söylüyorsanız ekonomi iyi değildir, Cumhuriyet Halk Partisi Türkiye’deki tüm fabrikaları, tesisleri kuran partidir. Izin verin Türkiye’yi yeniden kuralım, neden çocuklarınız işsiz sizce?” diye sorduk onlara.

 

Gürkan: Bir de ilk sizin başlattığınız fidan projesi vardı?

Özgün Utku: 11 nisan 2013 gününde “Dostluğun Meyveleri” projemizle alana çıktık. Toplam 6000 adet meyve ağacı fidanını Hatay Caddesi boyunca 5.5 km gidiş(14 durak), 5.5 km dönüş(14 durak)da 1602 esnafla birebir temas kurarak dağıttık. Kadın kolumuz, gençlik kolumuz, emekli komisyonumuzdan 250 üyemizle birlikte 2 saatte 6000 meyve ağacını vatandaşa dağıttık. Bu projemize emeği geçen tüm partililerimize vegeçenlerde dağıttığı 1.000.000 fidanla projemizi yaygınlaştıran İzmir Büyükşehir Belediyemize teşekkür ederiz.

 

Gürkan:  Kendinizi sol yelpazenin neresinde tanımlıyorsunuz?

Özgün Utku: Çağdaşlığın, güzelin, ilerinin savunucusu olmaktan sözedelim o zaman. Nedir devrimci duruş? Gezi olaylarını hatırlarsınız. Biz, Cumhuriyet Halk Partisi İzmir İl Kadın Kolları olarak o süreci tam bir devrimci duruşla yaşadığımızı biliyoruz. Şöyle ki;

- Önce 2 tane kocaman pankart yazdırdık ve alana astık.

- Gündoğdu’ya derhal çadır kurduk ve 30 gün boyunca ilçelerimizi görevlendirip gençlerin yanında olduk. Kadın kolumuz nöbetine gelirken pişirdiği yemeklerle geldi, o sıcak günlerde gençlerimizin yanıbaşındaydı.

- 110 kişi, 3 otobüs kadın buradan Ankara’ya gittik, kırmızılar giydik. Gezideki kırmızılı kadına gönderme yaptık. Önümüze de “gavur izmirli çapulcular” yazdırdık. O gün CHP grubumuz gelincik bahçesi gibiydi. O günden beri de ben; o eylemi planladığım için, “Meclis’te eylem yapma potansiyeli olan vatandaş” olarakdeğerlendirildiğim için Meclis’e gime yasaklısıyım.

- Gezi olaylarının yıldönümünü, o yağmurlu, fırtınalı günü belki hatırlarsınız. O gün biz CHP İzmir İl Kadın Kolları olarak alana çadır kurduk, yine kırmızılar giydik.

Demin söyledim ya “Devrimci duruş nedir?” diye. Bence devrimci olup olmadığınız olaylar yaşanırken yaptıklarınızla ölçülür. Biz o günlerin tamamında alandaydık, evimizde bilgisayar başında değil.

 

Gürkan: son dönemde gündemde tuttuğunuz, hatta karakolluk olduğunuz Atatürk Müzesi konusu var..

Özgün Utku:   İşte Allah’ın bir lütfu mu diyeyim (!) bizim Gündoğdu’ya kurduğumuz çadır tam da Atatürk Müzesi’nin karşısındaydı. Bizim müzeyle ilgili hikayemiz o günlerde başladı. Atatürk müzesi hatırlayacağınız gibi 2011’de restorasyon için kapandı, o günden bugüne ‘şu gün açılacak, bugün açılacak’ denildi. Çadırlarda nöbette olduğumuz 30 gün boyunca müzede bir kuş uçmadı, bir Allahın kulu çalışmadı. O aralar 10 Kasım için açılacak diye açıklama vardı. Biz 10 Kasım günü Atatürk müzesi’nin kapalı olan kapısının önünde eylem yaptık. Kapının önündeki yeni tabelada işin bitiş tarihi 25 kasım olarak gösteriyordu. 25 kasım gelince ne mi oldu? 6 ay iş uzatması ve %50 fiyat artışı çıktı firmaya. Ha bir de beni karakola çağırıp “Müze önünde yaptığım açıklamayla valiye hakaretten” ifademi aldılar ve savcılığa sevk ettiler.

 

Gürkan: Öğrenci sorunlarına kadar girdiniz bildiğim kadarıyla. Çok konuşulan 50.000 imza etkinliği vardı. Nedir bu proje ve başarıya ulaştı mı sizce?

Özgün Utku: 21 nisan’da çocuklarımıza 23 nisan hediyesi olarak imza kampanyası başlattık ve ÖSYM, “Bundan sonra yaptığı sınavların soru ve yanıtlarını eskiden olduğu gibi açıklasın” dedik. 50.000 imza toplayıp genel merkezimize teslim ettik. O imzaları partimiz Anayasa Mahkemesine yaptığı itiraz başvurusuna ekledi. Hatırlayacağınız gibi geçen ay Anayasa Mahkemesi karar verdi. “Bundan böyle ÖSYM yaptığısınavlarda, eskiden olduğu gibi soru ve yanıtları açıklamak zorunda.” Bizim bu kararda emeğimiz çok, bu nedenle sınava girecek çocuğu olan ya da KPSS vb. sınavlara kendisi girecek vatandaşlarımızın kullanacakları oyu talep ediyoruz. Onlar için bugün sağladığımız gibi bundan sonra da adalet ve eşitlik sağlamak üzere.

 

Gürkan: Bir de kitap kampanyası yapmıştınız?

Özgün Utku: Ekim ayında “Kitabımı Kardeşime Gönderiyorum” dedik. 15.000 kitap topladık ve Diyarbakır İl Kadın Kolu Başkanlığımıza 24 Kasım 2014 öğretmenler gününde teslim ettik. “Neden böyle bir çalışma yaptık*

- Birincisi Diyarbakır’da, güneydoğu’da yaşayan çocukları kendi çocuklarımızdan ayrı tarif etmediğimiz için. Bizim çocuklarımızın aldığı eğitimi Türkiye’nin kuzeyinde, güneyinde, doğusunda ve batısında yaşayan tüm çocukların almasınıistediğimiz için.

- İkincisi, Diyarbakır’da yaşayan vatandaşlarımıza; onların okullarını yakan ve ayrıca o okulların yakılmasını engellemeyen görüşlerin yanında bir de çocuklarının kitaplarını gönderen görüş olduğunu bilsinler istedik. Oy kullanmak üzere sandığa gittiklerinde kendileri ve çocukları için hangi görüşün yararlı olduğunu düşünmelerini ve ona göre  oy vermelerini istedik.

 

Gürkan : Peki, biraz da ulusal siyasete gelelim. AKP iktidarının kadına bakış açısı ve yaptığı düzenlemeleri nasıl değerlendiriyorsunuz? Genel seçimlere yönelik eylem planınız hazır mı?

Özgün Utku: AKP iktidarının tüm politikalarını kadın üstünden, kadını eve kapatmak üstünden tarifettiğini görüyorum, bu durum beni müthiş yaralıyor. Seçim sürecine girdik. Yeni yayınlanan bir ankete gore AKP’nin kaybettiği oyun%60’I kadın seçmenlerden. Sadece dünyayı soldan gören biz değil kendi seçmeni olan kadınlar da; “Hamile kadın sokakta gezmesin”, “Kahkaha atan kadın ahlaksızdır”, “Kırmızı ruj süren kadın ahlaksızdır”, “Kadının en kutsal mesleği anneliktir” söylemlerinden rahatsız.

Biz ilçelerde mahalle temsilcisi olan kadın üyelerimzle toplantıları başlattık. Mahalle temsilcisi partimizin kılcal damarı, vatandaşa dokunduğu noktadır. Biz bu üyelerimizle“Kadınların hak kayıplarıyla ilgili alanda anlatacakları” üzerinde çalışıyoruz.

Bir de “Medeni Kanunu destekliyorum” diyerek imza kampanyası başlatıyoruz 13 Ocak günü, il çapında eş zamanlı olarak;

    Medeni kanunu önemsiyoruz, çünkü;

•    Medeni kanun kadın ve erkeği eşit tarif eder.

•    Medeni kanun bir evlenme yaşı tarif eder, yani yasanın ruhu çocuk gelinlere karşıdır.

•    Medeni kanun bir boşanma süreci, boşanırken tarafların haklarını tarif eder. İmam nikahı ile değil, Medeni kanun ile evlilik birliğine giren kadın “bireydir” ve “haklarıvardır.”

2015    Kadınların ve partimizin yılı olacak. Kendini ve çocuklarını eşit birey, eşit yurttaş olarak gören kadınlar ve kız çocuklarının aileleri, çocukları için arzu ettikleri yarın için oy kullanacaklar. Dünya haritasını gözünüzün önüne getirin; kadınların erkeklerle eşit olduğu ülkeleri düşünün, bir de kadının yanında bir erkek olmadan sokağa çıkamadığı ülkeleri. Siz kendiniz ve çocuklarınız için hangi ülkede uyanmak istersiniz?

 

Gürkan: 2015'te yapılacak genel seçimlerde miletvekili adayı olmak istiyor musunuz?

Özgün Utku: 2015’de Genel seçimler var. Ben CHP İzmir 1. Bölge’den milletvekili olmak istiyorum. Bu bölgeden aday olmak üzere önseçime gireceğim. Dilimin döndüğü kadar haziran 2012’den bugüne yaptıklarımızı anlatmaya çalıştım. Bunları gerçekleştirmemizde tüm örgütümüzün emeği ve güveni var. Onlara bu projelere inandıkları, gerçekleştirilmesi için alanda gece ve gündüz emek harcadıkları için çok çok teşekkür ederim. Bildiğiniz gibi kadın kollarının hiç bütçesi yok, kol olduğu için de hiç yaptırımı yok. Birkaç tanesini epey özetleyerek anlattığım projeler sıfır bütçe ile gerçekleştirilmiştir. Artık partimi iktidara taşımak istiyorum, sadece İzmir için değil Türkiye için projeler üretmek sitiyorum. Bu nedenle once örgütümden, sonra İzmirlilerden oy istiyorum.