Tataryan Bomba Gibi Dönüyor

Alex Tataryan geri döndü! Çoğumuzun Depresif Polyanna şarkısıyla tanıdığı Alex Tataryan, 2019 yılına damga vuracak.

Duayen sanatçı, Tavernalar Kralı Hayko Tataryan’ın, yine kendisi gibi müzisyen olan oğlu Alex Tataryan ile çok özel bir röportaj gerçekleştirdik. 

Tataryan, 1 Şubat 2019'da çıkacak yeni şarkısı ile piyasayı alt üst edecek gibi görünüyor.

Babası Hayko Tataryan’dan Birce Akalay ile yaptığı düete, Mevlana hayranlığından “Sev”in hikayesine, Ermenice albüm yapma fikrinden çıkacak olan single’ı Bye Bye’a kadar sorularımızı içtenlikle yanıtlayan Tataryan, yeni single’ı Bye Bye ile müzik listelerinde üst sıraları hedefliyor. 

1 Şubat'ta yayınlanacak olan enerjik klibiyle karşımızda olacak Alex Tataryan’a hayırlı olsun dileklerimizi iletiyor, bol dinlenmeli, çok tıklanmalı bir şarkı olsun diyoruz. Emeğine sağlık!

A.C: İki yıl önce Birce Akalay ile söylediğiniz “Manidar” şarkısı çok tuttu. İnternet ortamında da 6 milyondan fazla dinlenmesi oldu. Gayet güzel ve uyumluydunuz. Birlikte şarkı söyleme fikri nasıl ortaya çıktı?

A.T: Bu şarkıyı 3 yıl önce besteledim. Birce’nin kalemi güçlüdür. Bir gün beraberken Yalnız Kadın başlıklı bir şiiri ilişti gözüme, bunu bana gönderir misin diye sordum? O şiirin üzerinde elimde gitar değişiklikler yaptım, sözler ekledim, derledim toparladım ve besteledim. Birce’ye dinlettiğim zaman çok duygulandı. Aradan 2 yıl geçti bir gün beni aradı. ‘Manidar şarkısını klip yapsana, ben de oynarım’ dedi. Yok, sen klipte oynama, sen şarkıyı benimle birlikte söyle dedim. Biz yaptık ve denize attık, sesler manidar oldu yalnızlar denizine, selam olsun teşekkür ederiz.

A.C: Yeni bir düet sürprizi var mı?

A.T:  Evet 2019’da aklımda 2-3 kişi var düet yapmak istediğim. Eğer onlarında hoşuna giderse, mutlaka olacak. Bu isimlerin arasında kız kardeşim Aslı Mavitan da var. Diğerleri şimdi bende saklı kalsın, size de süpriz olsun.

A.C: Bildiğim kadarıyla babanız hala sahne alıyor. Babanızla bir proje düşünüyor musunuz?

A.T: Evet babam’a bir şarkı yaptım beraber söyleriz diye oda bu yıl içinde gerçekleşecek inşallah.

A.C: “Manidar”da birlikte çalıştığınız Manga grubunun gitaristi Yağmur Sarıgül ile “İki Kalp Mesafesi” için de bir araya gelmiştiniz. Yollarınız nasıl kesişti?

A.T: Aslında şöyle oldu; 2016’da Jack White konserinde tanıştık arkadaş olduk. Benim Ermenice albüm yapma isteğim vardı, ona teklif ettim. Kabul etti, el sıkıştık fakat sonrasında olaylar farklı gelişti. Nazan Öncel cover çalışması fikri çıktı ortaya ve ilk onu beraber yaptık. Ardından Birce Akalay ile düet ve yine hemen retro bir dans şarkımız olsun dedik. Üçününde prodüktörlüğünü üstlendi ve üç çalışmada da kliplerde benimle yanyana oldu. Çok sevdiğim bir müzisyendi ve iyi akadaşım oldu. İki yıl beraber zaman geçirdik ona çok teşekkür ederim, sayesinde tüm Manga sevenlerin de desteğini almış olduk herkese teşekkürler.

A.C: Yeni projelerinizde size yine bir arada görebilecek miyiz? (Yağmur Sarıgül ile)

A.T: Ben çok isterim çalışmak sonuçta hala Ermenice albümü yapamadım. Onunla farklı bir tad yakalayacağımı düşünmüştüm oda bunu hissetmişti. Bakalım belki bir gün neden olmasın.

A.C: Sizin en çok beğendiğim şarkınız “Sev”. Sev’in sözleri nasıl ortaya çıktı? Size neler etkiledi?

A.T: Ben Mevlana hayranı bir adamım. Küçükken odamda duvarımda daha onu bilmediğim zamanlardı. Bir büyüğüm evimin duvarına asmam için bana küçük çok tatlı bir kart hediye etmişti. Üzerinde ‘’Sen ne söylersen söyle, söylediğin, karşındakinin anlayacağı kadardır!’’ yazıyordu. O yaşlarda bu sözün ne anlama geldiğini o kadar derin anlamamıştım ama  zaman içinde etkilemişti beni, dikkatimi çekmişti. Baş köşemde duruyordu. Hayat bunu bana yaşayarak öğretti. Hepimiz bazı şeyleri yaşayarak öğreniyoruz. ‘’Sev’’ şarkıma gelince, Mevlana’ nın bildiğimiz sözlerinden biri de “Ne ekersen onu biçersin” dir. O sözden yola çıkarak şarkının sözlerini tamamlamış ve bestelemiştim. Benim satırlarımın içinde de şu sözler geçer; Ektiğin önemli biçtiğin değil bu dünya’nın ahına, vahına…

A.C: Sosyal medya üzerinden Ermenice olarak yayınladığınız “Sev” de çok güzeldi. Şarkının Ermenice uzun versiyonunu dinleme şanımız da olacak mı?

A.T: Sosyal medya da paylaştığım “Sev”e  Ermenice söz yazıldı. Ama Türkçe ‘sev’ kelimesi şarkıda saklı kaldı. Onu değiştirmedik. Sev, Lara Narin diye bir kız arkadaşımın bana sözleri yazıp hediye etmesi üzerine  ortaya çıkan bir şarkıdır. Henüz bebek daha ama geçen evde çaldım ve paylaştım, beğendiğiniz için çok sevindim. Beni umutlandırdınız. Sağ olun teşekkür ederim. “Sev’’ Ermenice’de Siyah demektir. Yakında bu şarkıyı yapmak istiyorum.

A.C:  Babanızın müzisyen oluşu sizin de sanat dünyasına adım atmanızda etkili olmuştur. Babanız müzisyen olmasaydı siz yine de bu mesleği yapar mıydınız?

A.T: Evet küçükken Babamdan etkilendim, sahnede iyi bir adam izlemenin keyfini ilk o tattırdı bana. Hatta biraz büyüdüğümde ona sahnede de eşlik ettim, müzisyen arkadaşlarının yanında çok şey gördüm ve öğrendim. Babamın ve çevresinin müzisyen olmamda büyük etkisi vardır. O olmasaydı sorunuza, doğrusunu söylemek gerekirse bilmiyorum, bunu kimse bilemez… Sadece şunu diyebilirim, iyi ki müzik olmuş hayatımda ve her zaman var olacak!..