İşçi statüsünde çalışan 23 kişinin ise "İzinsiz işe gelmeme ve verilen görevi yerine getirmeme" gerekçeleri ile iş akitleri feshedildi. Sözleşmelerinin feshedilmesinin antidemokratik ve insan haklarına aykırı olduğunu belirten çalışanlar, "Bu gerekçeyi CHP’li bir belediyenin kullanması daha da vahim bir durumdur. Bizler işimize geri dönünceye kadar hem hukuksal hem de eylemsel olarak sürece devam edeceğiz" dedi. CHP içerisindeki hesaplaşmadan kendilerinin zarar gördüğünü belirten işçiler, işlerine geri dönmek istediklerini ifade etti.
"KHK’LAR İNSAN HAKLARINA AYKIRI"
Felsefe Öğretmeni Sadık Aktaş, güvenlik soruşturması gerekçesiyle sözleşmesinin tek taraflı feshedildiğini söyledi
Yaklaşık beş aydır Çiğli Belediyesi Eğitim Merkezinde (ÇİBEM) felsefe öğretmeni olarak çalışan Sadık Aktaş, son üç aydır sözleşmeli olarak çalıştığını ve bir ay önce güvenlik soruşturması gerekçesiyle sözleşmesinin tek taraflı feshedildiğini ifade etti. Yaşanan durumu doğru bulmadıkları için kendilerine verilen tebligatı almadıklarını dile getiren Aktaş, “Güvenlik soruşturmasının eksik olduğu gerekçesi ile bizi çıkarttılar. CHP KHK’lere iptal davası açtı. Hem antidemokratik hem de insan haklarına aykırı bulduğu için. Biz de bunu defalarca dile getirdik ve o gün o tebligatları almadık. Süreç böyle başlamış oldu. Yaklaşık bir aydır belediye önünde bekliyoruz ve çeşitli eylemlilikler yapıyoruz” dedi.
Aktaş, “Buradaki siyasi hesaplaşma ne olursa olsun bizim çıkarılmamızın hiçbir şekilde gerekçesi olmaması lazım. Şu anda güvenlik soruşturmalarının tamamı ellerinde ve sorun yok. Bir belediye güvenlik soruşturmasını yapmadan sözleşmeli memuru 5 yıl çalıştırabilir ve yaptırmayabilir. Burada niyet devreye gidiyor. Türkiye’de bir ekonomik kriz var. Çiğli’deki krizi 14-15 memurla gideremezsin. Bunun sorumlusu biz değiliz. İşimize dönünceye kadar süreç devam edecek” diye konuştu. Aktaş ayrıca yasal süreci de başlattıklarını ifade etti.
"İŞİMİZE DÖNENE KADAR GERİ ÇEKİLMEYECEĞİZ"
ÇİBEM’de biyoloji öğretmeni olarak çalışan Özgül Demir, güvenlik soruşturmalarının işe başladıktan sonra yapıldığını ve dosyada mevcut olduğunu söyleyerek, “Soruşturmalar işe başladıktan sonrada yapılabiliyormuş. Biz bu şekilde duyduk. Yani kurumun inisiyatifine bağlı olarak da bu böyle yapılabiliyormuş. Biz aslında bir siyasi düşünce ile hareket edildiğini düşünüyoruz. Çünkü bizim çalışmamızı değerlendirecek bir süre burada bulunmadılar. KHK’ler ve güvenlik soruşturmalarının CHP’nin karşı çıktığı insan haklarına aykırı olduğunu düşündüğü bir madde olduğunu temel alırsak yanlış yaptıkları ortada” dedi.
“Güvenlik soruşturmalarıyla ilgili bir usulsüzlük yapılmış ise usulüne uygun şekilde bir adım atın. Güvenlik soruşturması bizim inisiyatifimizde olan bir şey olsaydı kesinlikle gözden bile kaçırmazdık. Usulsüzlüğü yapan biz değiliz ama bizlere ödetiyorlar” diyen Demir şöyle devam etti: “Şu an ekonomik olarak çok zor durumdayız. Belediye önünde beklediğimiz için iş de arayamıyoruz, zaten iş de yok. 7 aylık bir işsizlik süreci de geçirdim. Bu süreçte cepten yiyoruz, ailelerimizden yardım alıyoruz. Tek derdimiz emeğimizle kazanıp emeğimizi harcamak. İşimize dönene kadar geri çekilmeyeceğiz” dedi.
"SİYASİ HESAPLAŞMADAN DOLAYI İŞTEN ÇIKARILDIM"
Ziraat mühendisi olan park-bahçeler biriminde işçi statüsünde çalışan Baransel Güler 2014 yılından beri çalıştığını söyleyerek, işten çıkarılma sebebinin CHP içindeki siyasi hesaplaşma olduğunu dile getirdi. Güler, “Belediye başkanı göreve geldikten sonra benim yerimi değiştirmeye çalıştı. Toplu iş sözleşmesinde işçinin çalışma koşulları işçinin rızası olmadan ağırlaştırılamaz diyor. Ben de bu yer değişikliğini yazılı şekilde bildirmelerini istedim. Ama bunu bana yazılı olarak tebliğ edemediler. Bu sefer de izinsiz işe gelmeme ve verilen görevi yerine getirmeme adı altında iş akdimi feshettiler” dedi. Güler, kendisinin eski belediye başkanı ile çalıştığını ve siyasi hesaplaşmadan dolayı işine son verildiğini ifade etti.
İşten çıkarılma sebebini kabul etmediğini ifade eden Güler, “Belediye başkan yardımcısı şantiyeye gelip işçi arkadaşlara benim işe gelip gelmediğimi sordu, işçi arkadaşlar da her sabah geldiğimi söylediği halde iş akdim feshedildi. Ama bizlerin işe gittiğinin kanıtları var” dedi. 4 aylık çocuğu olduğunu ve ekonomik olarak sıkıntı yaşadığını dile getiren Güler, “Şartlar ortada, ailem olmasa zor geçinirim. Kredi ödüyorum, son aldığım maaşla ve çocuğuma takılanlarla geçiniyoruz, kısacası hazır cepten yiyoruz şu an. Ekonomi daralmaya başladı, sıkıntılar yaşamaya başlıyoruz” dedi. Güler süreci hukuki boyuta taşıdıklarını ve işe geri dönene kadar gerekli şeyleri yapacağını da söyledi.
EDA AKTAŞ-EVRENSEL