Bugün

HAFIZAYI BEŞER, NİSYAN İLE MALULDUR

8 ay önce Tunç Soyer'i "başka şehire destek oluyor" diye eleştiren Başkan Cemil Tugay, 8 ay sonra "başka şehrin" Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'na "minnet" duyduğunu söyledi.

Yayınlanma: 04 Aralık 2024 - 10:13

"Siyaset" tuhaf sanat...

Başarılı görünen siyaset erbabı "hafızayı beşerin, nisyan ile malul" olduğunu çok iyi bilir. Bu söz "Geçmişte yapılan bir şeyin, söylemin hatırlanmamasının insanca ve doğal olduğunu anlatmak için kullanılsa da, sıklıkla geçmişte bir bireye veya topluluğa yapılanların, söylenenlerin, o birey veya topluluk tarafından unutulmasını veya bir bireyin veya topluluğun yaptıklarını ve söylenenleri unutmasına" dikkat çekmek için kullanılır. Yani aslında "insan" yaşarken yaşadıklarını, konuşurken de konuşmalarını unutmaması gerekir.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, seçilip göreve başladığından bu yana, alışkın olmadığımız bir profil çiziyor. Sakince konuşuyor, kendince icraatlarda bulunuyor ve oldukça da rahat. Çünkü İzmir'de o ve "ekip" arkadaşlarından önce "belediye" yokmuş gibi açıklamalar yapıyor. 

HALK TV'DE İsmail Küçükkaya'nın yayınına kayılan Başkan Tugay, İzmir'de uzun zamandır İHMAL edildiğini iddia ettiği "kültür mirası" ve özellikle de Kadifekale sırtlarındaki "Roma Tiyatrosu" kazılarının İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun ekibinin sayesinde, 2 veya 2 buçuk yıl içinde tamamen ortaya çıkarılacağını söyleyip, "Ekrem Başkan'a minnetini" ifade etti. 

Ama yine Sayın Cemil Tugay, bundan tam 8 ay önce Sözcü TV'de  bir habere konu olmuş söylemlerin de sahibi. Cemil Tugay 8 ay önce seçilmek için adaylık çalışmalarında bir yerde, mikrofon elinde "başka şehirlere" destek olan Tunç Soyer'i eleştirmişti. Onun attığı "gülden yaralandığını" söylemişti. Ama "başka şehir" dediği de İstanbul ve adayı Ekrem İmamoğlu'ydu. 

Dedim ya tam da böyle "hafızayı beşer nisyan ile maluldur"...

Videoda izleyeceksiniz, istediğiniz yorumu yapın. Ama "unutmak" Türk Milleti'nin en kötü hastalığı ve bu hastalıktan kurtulmak gerekir. Çünkü "unutursak" Pazaryeri Mahallesin'deki UNESCO çalışmalarını, Kemeraltı'nın yarıkm kalmış alt yapı çalışmalarını, yok sayılan "Altınpark Arkeoparkı'nı", Ahmet Piriştina'dan bu yana İzmir'in kültür tarih çalışmalarını (ki asla yeterli demiyorum) "unutulmuş" sanılır. Üstelik Cemil Başkan o "başka şehirler" dediği şehirlerden "Genel Sekreter" dahi getirdi ki, getirdiği Ramazan Tezcan, "başka şehrin" başkanının ekip arkadaşı. Hatta bırakın "başka şehirleri", "başka ilçelerden de" insanlar getirdi. Mesela o "kültür" dediği alana Marmaris'ten bir "turizmci" getirerek, kültürün üzerine kapitalist duyguların ifadesi "turizmi" de yükledi. Turizmci Sedat Kirt için "dairenin" adını bile değiştirdi. 

Kendi bilir tabii...

Ben sadece "baktım ve dinledim" İzmir'i...

Ama gördüm ki İzmir hiç de mutlu değil

Hasan Tahsin KOCABAŞ