Sezon sonu yaklaştıkça liglerde şampiyonlar belli olmaya başladı. Voleybol'da Lucien Arkas'ın yarattığı müthiş mucize Arkasspor, şampiyonluğunu ilan etti. Gerçekten de her sene şampiyonluğa oynamak, şampiyon olmak kolay iş değil. Tebrikler Arkasspor diyoruz. Arkas'ın yüzme sporuna da el atacağını düşünürsek İzmir, adını Arkas sayesinde daha çok duyurmaya devam edecek.
Ama sizle 2. ligde şampiyon olup, PTT Birinci lige yükselen Göztepe'nin başarısını da konuşmak istedim. Göztepe çok zor durumlardan geldi buralara. İskender Tuğsuz gibi Fırat Yiğit gibi başkanlar gördü. Zamanında Göztepe'de futbolcular 380 lira asgari ücretle top oynardı. Ama o kadar eksikliğe, ücret yetersizliğine rağmen Göztepe ruhu o formayı giydiğinizde hiçbir zaman sönmez hep yaşar. Göztepe o zamanlar ligde daha yükseklerde ekonomik olarak daha üstün takımlarla o Göztepelilik ruhu ile başa çıkıyordu. Hatta bir anımı anlatayım da Göztepe'nin o yıllarda ne kadar zor şartlarda mücadele ettiğini anlamış olun.
Bir gün Göztepe'yi takip ediyorum muhabirlik yıllarımın hemen başları. Göztepe idmanını takip etmek için Gürsel Aksel tesislerine doğru yola çıktım. İdmana geçmeden önce bir bakkala girdiğimde birde ne göreyim Göztepe'nin başarılı kalecisi Serhat karşımda. Serhat hayrola dedim ne işin var idmana gelmeyecekmisin diye sordum. Serhat o acı cevabı verdi. Abi bakkala borcum vardı ödeyemedim bakkal'da gel yanımda çalış borcunu bu şekilde ödemiş olursun değince burada çalışmak zorunda kaldım dedi. İşte Göztepe o yıllarda çok zor şartlarda çok büyük başarılara imza atıyordu. Bu başarıların en büyük mimarlarından biride Teknik direktör Altan Çetindağ'dı.
Hele Göztepe'nin Atatürk stadında oynadığı bir Denizli belediyespor maçı var ki sormayın. Göztepe o gün sahaya çıkacak kramponu, formayı zor bulup sahaya çıktı. Ve o yıllarda ligin en iyi takımlarından birini sahadan silerek, takır takır top oynayarak yenmişti rakibini. Ben işte Göztepe'de o ruhun yeniden yakalandığını gördüm. Göztepe taraftarı muazzam. Zaten Göztepe hiçbir zaman taraftar sıkıntısı çekmedi. Göztepe'nin yeni başkanı Mehmet Sepil'de sabır gösterdi. Ve Metin Diyadin'in arkasında ısrarla durdu. Sepil, bir kolej takımı havası yarattı. Tabi Göztepe'nin bu başarısında Urla'daki tesislerinde etkisi yadsınamaz. Belkide Göztepe artık şahnalacak ve alt yapısından Türk futboluna damgasını vuracak yıldızları birer birer çıkarmaya başlayacak.
Göztepe, PTT Birinci ligde ligi iyi bilen bir hoca ile yola devam edecek. Müthiş taraftarının da desteği ile PTT birinci ligde başarılı olacaktır. Önemli olan ilk yılda ligi iyi bir sırada tamamlamaktır. Göztepe taraftarı aceleci olmadan, yabancı transferi istemeden takımını desteklemeye devam ederse Başkan Sepil'in de destekleri ile bu takım ligde çok can yakar. Baştada ezeli rakibi ebedi dostu Karşıyaka'nın. Umarım seneye bu iki takımın karşılaşması tam bir futbol şölenine dönüşür ve İzmirliler olarak İzmir'e süper bir stat yapılması için yetkililere gerekli mesajlar verilir.
Geçenlerde yolda karşılaştığım eski milli bir futbolcu Altınordu çok iyi gidiyor liglere damgasını vurur derken Göztepe içinde alt yapılarını yeniden yapılandırıyorlar çok başarılı olacaklar demişti. Ne diyelim bu iki takımın yaptıkları ve başarıları diğer İzmir kulüplerinede örnek olsun. Ve tabiki Göztepe'yi bir kez daha tebrik edip şunu söyleyelim:
Ne Göztepe'siz Karşıyaka ne Karşıyaka'sız Göztepe olur...