Tam da şu günlerde, tek başınalık mı daha iyi yoksa arkadaşlarımla olmak mı bilemiyorum.... Sevgili arkadaşım Luna'nın daveti ile resim sergisine gitmek için evden çıktım.Çağdaş sanatta kadın anlatısı kavramını ele alan resim sergisi ,resimlerin çoğunun sağına dolandım soluna baktım etrafında döndüm sanatçılarin muradını anlamaya çalıştım muvaffak olamadım.Bahanelerim elbette cebimde çağdaş sanatta anlamak ve anlaşılmak umursanan şey değildir..
Birbirine bağlanmış cümleler kurucak halimde olmayınca resim sergisinden ayrıldım. Canım Alsancak ,ilkbahar da başka güzel Alsancak ve en sevdiğim çayımı yudumlarken bir köşeye çekilip sessizce durup , insan ilişkilerini gözleme dalmak eskiden epey keyifli gelirdi şimdi izlerken gözlerim yoruldu onları sıralayacağım..
-İnsanların her anlarının fotoğraflarını çekme sanal dünyada beğeniye sunma hali hala popüler fotoğraf çekilirken sarmaş dolaş tutkuyla sarılan çiftler, fotoğraf çekildikten sonra aralarında buz gibi haller , onlara göre normel bana göre hala anormal.
-Birlikte içilen kahvenin bir anısı olsun diye fotoğraf çekinen arkadaşların kahveyi soğutup sıcak kahve eşliğinde edilemeyen sohbetten uzakgilller pamuk ipliğine bağlı bağlarla birbirine bağlanan insanlar.
-Teknoloji mesafeleri yakınlaştırdığı gibi yakın mesafeleride ki insanları birbirinden uzağamı itti ne...? herkes bir arada ama ayrı ayrı hallerde küçük sanal dünyalarda iyi de bu yabancılık niye anlamaya çalışmıyorum ama anlamlandıramiyorum pes ediyorum..
-Düşüncelerimden de derin bir hmmm geçmiyor değil acaba diyorum, güneşte şiddetli bir patlama olsa, sonrasında yayılan güçlü manyetik dalgalar nedeniyle dünyamız da video ve fotoğraf çekebilen tüm bu cihazların optik sensörleri yansa hiçbir şekilde fotoğraf çekilmeyecek olsa ne yapardi bunca insan ziyadesiyle merak ediyorum.