Görüşlerine kıymet verdiğim bir arkadaşımın aleleda sorduğu n'olucak bu iklim değişikliği sorusu beni epey kuytu düşüncelere itti.BBC belgesellerinden sesini tanıdığım Sir David Attenborough Polonya'nın Katowice kentindeki birleşmiş milletler sponsorluğunda gerçekleşen iklim görüşmelerinin açılış konuşmasında "İklim değişikliği en büyük tehlikedir".Hemen şimdi, küresel ölçekte insan eliyle yaratılmış bir facia ile yüzleşiyoruz binlerce yıldır karşılaştığımız en büyük tehdit eğer önlem almazsak, uygarlığımızın çöküşü ve doğal dünyanın çoğunun yokoluşu ufukta görünüyor diye eklemiş pek güzel uyarmış hiçbir şeyden ders çıkarmayan obur dünyalı bizleri.
Bu bilgi üzerine birde Ulusal hava durumu servisi Met Office tarafından yapılan açıklamada, 2022 yazının yıl ortalamasının 1,09 santigrat derece üzerinde seyredeceğini tüm zamanların en sıcak yıllarından biri olacağı belirtişmiş.
Vallahi eksik bilgi ,billahi yetmez bu bilgi Sayın meteorologlar, tedrisatınızı gözden geçirin.Bunca yoğun umutsuzluğun sıcaklığa etkisini de eklerseniz hava sıcaklığı bu yaz 90 derece hissedilir, üstüne bitmeyen virüs ,zamlar , patladı patlayacak volkanik yanar dağlar, kuraklık onca olası felaket geldim kapınızdayim diyor. Buram buram terletir daha şimdiden tansiyonu düşürür terimizle birlikte umutlarımızı da atar.Olasılıklar olası'lıklarını yitirmeye başlar peşi sıra. Belirsizlik okyanusunun diplerine taşır topumuzu birden atıkların arasında yüzdürür dip resiflerinde yuva kurdurtur.Dip akıntılara kendiliğindenlik çukurlara sürekler. Son umutla yaptığımız bir iki refleksif cançekişmesel durumlar derin nefes, ve sonra hooooop yine gelsin en dipler... Buna sistem analizinde negatif geri besleme derler; kendi kendini koşullayıp sürdüren kısır döngü
,bir şeyler iyi gidecek gibi değil ve hızla daha da kötüye gitmesine alışmis bünyelere kim coşkulu bir ümit salabilir ki? Sonumuz hayır olsun.