Dün gibi hatırlıyorum. AKP 2002 seçimlerinde iktidar olmuş, ikinci parti CHP.
Mecliste iki parti var.
İzmir İl başkanı Alaattin Yüksel. Narlıdere AKM’de danışma Meclisi toplantısı
yapılıyor.
İl Başkanı icraatlarını anlatıyor. Basına kapalı oturumda; isimlerini vermek istemediğim
Üyeler konuşuyor. Genel olarak Genel Başkan Deniz Baykal eleştiriliyor. Tam bir
dedikodu fırtınası esiyor.
O dönem de ben Tüm Emekliler Sendikası İzmir Şube Başkanıyım.
İl Başkanı bana söz veriyor.
Konuşmama şaşkınlığımı belirterek başlıyorum.
‘’Benim anladığım kadar danışma toplantısında Başkan geçmiş icraatını anlatır. İkinci kısımda ise gelecek dönemle ilgili görüşler, projeler, öneriler ele alınarak ortak bir program da anlaşılır. Bir çalışma takvimi belirlenir. Herkes kendini ön plana çıkarma
gayreti ile bir yere varılması mümkün değildir. Bir yıllık bir partinin iktidara geldiği
bu ortamda hemen bir gölge kabine (ileri ülkelerde örnekleri var) kurarak hükümeti
birebir takip edelim. Doğrularını paylaşalım. Yanlışlarını ise, doğrusu budur diye
halkımıza anlatalım. Gelecek dönemde iktidara talip olacağımız inancı ile toplumu
ikna edelim.’’
Zaman, zaman Mv. arkadaşlara bu düşüncemi anlatmaya çalıştım.
Ne yazık ki kimse tınmadı.
Muhalefet, iktidarın söylemlerine cevap vermekle yapıldığında bu kadar oluyor.
Bazen düşünürüm, merak ederim. Salı grup toplantılarında, Genel Başkanımız AKP grubundan önce konuşsa acaba nasıl konuşur diye..
Muhalefete bu dönem kadar malzeme verildiğini görmedim, yaşamadım.
Paralel derken esas paralelin Ülkenin bir bölümünün PKK’ya teslim edilmesini
bile tam anlıyamadık.
Cumhuriyetin kazanımlarının 145 milyara elden çıkarılarak, nasıl çarçur ettirilmesine
sadece seyirci kaldık.
Son zamanlarda yaşanan olaylar ise seçime giderken AKP’ye malzeme olmaktan
başka bir şey kazandırmıyor. Sn. Emine Ülker Tarhan’ın söylemlerine katılırım ama
zamanlama yanlıştı. Sn. Süheyl Batum sevdiğim bir hoca. Ama son sözleri zamansız
ve yersizdi. Olağan kongrelere aylar kalmış. Üstelik olağan üstü kongrede ne olursa
olsun Sn. Kemal Kılıçdaroğlu tekrar seçilmiş. CHP’li olarak yakında ki seçime odaklanıp,
seçimde AKP’nin önünü nasıl keserizi planlanmalıdır.
AKP’ye malzeme vermeye devam ediyoruz. Şişli’de İsmet İnönü’nün torunu Prof. Dr. Hayri İnönü Belediye Başkanı seçildi. Başkan yardımcısı, yolsuzlukları nedeniyle partiden ihraç edilen ve davetle tekrar partiye İstanbul Belediye Başkan adayı’ olarak gösterilen Sarıgül’ün oğlu.. Gazetelerden öğrendiğimiz ve İnönü’nün torununa yakışmayacak bir protokol ortaya sürüldü. Bu mudur Sosyal Demokratlık!
2015’e aklanarak girdik!. Yolsuzluk ve rüşvet için Soruşturma Komisyonu ilgili dört bakanın Yüce Divana gönderilmesine gerek olmadığı gibi tüm belgelerin kırılmasına
karar verdi.
Fransa’nın ünlü mizah dergisi Charlie Hebdo’ya yapılan insanlık dışı korkunç katliama sahne oldu.
Aslında İslam adına İslamı vurdular. Olaylar henüz durulmuş değil.
Akıllarımıza Sivas, Kahramanmaraş olaylarını getirdi. Bütün İslam ülkelerinde din adına terör kol geziyor. Toplu infazlar, baş kesmeler, canlı bombalar.. Masum insanlar öldürülüyor.
Atatürk’ün değerini bir kez daha anladık. Bu coğrafyada bir rol model olarak kurduğu Cumhuriyetin yaşatılmasının vazgeçilmez olduğunu bir bilebilsek ve de anlayabilsek.